giriş, Gaslighting nedir?
Hoşgeldin, nasılsın? Bugün sana insanın kontrol mekanizmasının duygulara karşı yaklaşımını anlatacağım.
Bu konu yabancı kaynaklarda “Gaslighting” olarak geçer, türkçe yaklaşacak olursak eğer Psiko-duygusal manipülasyon terimiyle karşılaşırız.
Bu terim 1970’lerden beri psikanalitik literatürde “bilinçli beyin yıkama niyetini” tanımlamak için kullanılmaktadır.
Öncelikle nedir? ve ne değildir? sorularına açıklık getirelim. psiko-duygusal bir terim olduğundan bahsettim fakat aynı zamanda bu yöntem taciz sıfatını da beraberinde taşıyor.
Nasıl mı? Basitçe bu yöntem, bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir. Bireyde veya seçilen grupta şüphe uyandırma, kalıcı inkâr, çelişki ve yalan yoluyla peyderpey dikte edilir ve fark edilmesi kimi zaman güçtür.
Bu tekniğin uygulandığı ikili ilişkilerde baskın olan birey idealleştirme, değersizleştirme ve gözden çıkarma şeklindeki üç aşamayı izler. Baskın olma ve manipüle etme amacındaki birey ilk olarak birlikteliklerinin harika olduğu algısı yaratıp hayran olma safhasına geçer.
Bu duruma maruz kalmadan önce güven problemi olan insanlar, tavır gereği bu duruma daha şüpheci yaklaşır, bireyin bu davranışları öncesinde sezemediği hallerde manipülatif bireye karşı sempati beslemesi çok olasıdır. İlk aşama özellikle önemlidir ki: bu aşama manipülatif bireyin istediği biçimde ilerlemiş olursa, katil-kurban biçimine yol alan bir ilişki seyri görmek muhtemeldir.
Bir sonraki ve en zor olan evre, yani değersizleştirme evresinde hayranlık duyulan birey sorunlu, ideal olmayan ve hiçbir şeyi beceremeyen bir kişiye evriltilir. Gözden çıkarma safhasında ise mağdur terk edilerek yeni arayışlar içine girilir. Bu dikteye maruz kalan kurbanlar sık sık kendilerini özür dilerken bulabilirler.
Gaslighting, ilişkilerde hem yaygın hem de önemli olan samimi bir anlaşmazlıktan çok farklıdır. Gaslighting şu açıdan farklılık gösterir:
-
partnerlerden biri sürekli olarak diğer partnerin bakış açısını dinler ve dikkate alır;
-
Partnerlerden biri sürekli olarak diğerinin algısını yadsıyarak hatalı olduğunda ısrar eder ya da duygusal tepkisinin mantıksız veya işlevsiz olduğunu söyler.
Unutma ki Gaslighting iki tarafı içerir: manipüle etmek için ısrarla yanlış bir anlatı ortaya koyan “manipülatör” ve bireysel kimliğini korumak için mücadele eden “gaslighting mağduru”.
Gaslighting tipik olarak sadece eşit olmayan bir güç dinamiği söz konusu olduğunda veya mağdur manipülatöre saygı gösterdiğinde etkili olur.
Mağdur olan, dinleyici partner genellikle anksiyete bozuklukları, depresyon veya düşük benlik saygısı ile ilişkilendirilen semptomlar sergileyebilir.
Lund ve Gardiner, 1977 yılında, gaslighting üzerine yayınlanmış literatürün henüz seyrek olduğu bir dönemde, huzurevi çalışanları tarafından psikoz iddiasıyla defalarca zorla hastaneye yatırılan, ancak semptomları hastaneye yattıktan kısa bir süre sonra herhangi bir tedavi görmeden kaybolan yaşlı bir kadınla ilgili bir vaka raporu yayınlamıştır. Araştırmanın ardından, kadının ‘paranoyasının’, 15 yıl önce paranoid psikoz geçirdiğini bilen huzurevi çalışanları tarafından yapılan gaslighting’in sonucu olduğu ortaya çıkmıştır.
“Gaslighting: Bir Evlilik Sendromu” adlı araştırma makalesi, kadınların tepkilerinin kocaları ve erkek terapistler tarafından yanlış değerlendirilmesinin eşler üzerindeki etkisine dair klinik gözlemleri de içermektedir. Diğer uzmanlar, terapistlerin değer ve tekniklerinin danışanlar için yararlı olduğu kadar zararlı da olabileceğini belirtmişlerdir.
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi’nin (AUJEF) 2022’de yayınladığı Gashlighting konulu kaynak makalesini buraya bırakıyorum.(bkz: Gaslighting: İki Yüzlü Bir Duygusal İstismarla Yüzleşmek)
Başka bir yazıda görüşmek üzere.
kendine iyi bak iyi şanslar.